Yahya YILDIRIM

Tarih: 18.12.2018 00:36

Osmanlı’nin izinde bir başka açıdan Bursa…

Facebook Twitter Linked-in

Türkiye’nin en önemli kentlerinden, ismi gibi ulu olan Uludağ’ın eteklerindeki Bursa, tarihi boyunca daima önemli bir yerleşim yeri olmuş, pek çok medeniyete ve halka ev sahipli yapmış bir şehir.

Şehrin tarihi, esasen daha eskiye kadar gitse de kaderi 1326 yılında Osmanlılar tarafından alındıktan sonra değişmiş.

Günümüzde 3 milyona yakın nüfusuyla Türkiye’nin en etkin şehirlerinden biri olan Bursa, aynı zamanda görkemiyle dünyaya nam salmış Osmanlı Devleti’nin de ilk başkenti…

Marmara Bölgesi’nin bu önemli taşıyıcı gücünü değerlendirmek için sanayi, tarım, turizm, eğitim gibi birçok başlık açmak gerekse de madem konumuz seyahat, biz de Bursa’yı tarihi ve doğal güzellikleriyle ele alalım.

Bursa’ya bir de minarelerinden bakalım…

Hem de bu kadim şehre çok farklı bir açıdan, biraz yükseklerden; Bursa minarelerinden bakalım.



Bursa için türbeler diyarı dersek yanılmış olmayız. Çünkü Osmanlı’nın önemli isimlerinin türbeleri bugün ülkenin dört bir yanından ziyaretçilerini ağırlıyor.

Bursa genelinde 84 adet türbe bulunsa da bunlardan en çok bilinenleri, Osman Gazi, Orhan Gazi türbeleri ile Yeşil Türbe.



Bu karede de 1421 yılında yapılan, Bursa Yeşil Cami’nin yanındaki Çelebi Mehmet’e ait olan ve Bursa’nın en önemli sembollerinden olan Yeşil Türbe’ye Emir Sultan Cami’nin minaresinden bakıyoruz…



Şimdi ise Yeşil Cami’nin minaresindeyiz. Karşımızda ise yine tüm görkemiyle Yeşil Türbe ve yazının başında da bahsettiğimiz gibi ismi gibi ulu olan ve bu muhteşem şehri eteklerinde var kılan Uludağ’ı görüyoruz…

Minaresinde bulunduğumuz Yeşil Cami ise 1419 yılında, Çelebi Sultan Mehmet tarafından yaptırılmış olup, ‘Ters T” planındaki camilere güzel bir örnektir. Ülkemizin en güzel tarihsel yapılarından olan bu caminin mimarı Hacı İvaz Paşa’dır.

Ve son olarak camileri, türbeleri ve külliyeleri ile önemli bir merkez olan Bursa’nın hiç şüphesiz en ünlü mabedi olan Ulu Cami’den bakalım.



Dünyanın en büyük hat müzesi olan caminin minaresinden baktığımızda ise şehre olan aşkımız artıyor,

20 kubbesiyle bizi büyüleyen ve tüm işlevleriyle yaşayan bir ibadethane görüyoruz.

Burada, Yıldırım Bayezid’in mimar Ali Neccar’a yaptırdığı caminin, tam ortasında yer alan ve içinde türlü balıkların yüzdüğü havuzlu şadırvanın üst kısmına denk gelen kubbenin de açık olabildiğini görebiliyoruz

.

Yazımızı Ulu Cami’nin yapımıyla ilgili şu bilgileri vererek bitirelim: Rivayete göre Yıldırım Bayezid, Niğbolu Savaşı öncesinde sefer kazanmak için dua etmiş ve 20 cami yaptırmaya söz vermiş.

Savaş kazanıldıktan sonra damadı Emir Sultan’ın önerisiyle 20 ayrı cami yerine 20 kubbeli tek bir cami yapılmasına karar vermiş.

Evliya Çelebi, “Bursa’nın Ayasofya’sı olarak nitelendirdiği Ulu Cami’nin minberi için “çiçek resimleriyle yazılarını, cihan ressamları toplansa yapamazlar, örneği yoktur” demiş.


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —