Sağlık Bakanlığınca ramazan için hazırlanan örnek sofrada bilgilendirme yapan diyetisyen Betül Çiçek, "Sahurda tuzlu gıdaları, kızartmaları, ağır hamur işlerini tercih etmemek, iftarda yavaş yavaş yemek ve çok çiğnemek önemli." dedi.
Sağlık Bakanlığı tarafından Hekimevi'nde düzenlenen etkinlikte, 6 Mayıs Pazartesi günü başlayacak ramazan ayında oruç tutanların yeterli ve dengeli beslenmesi için iftar, sahur ve ara öğünde tüketilmesi gereken yiyeceklerin yer aldığı örnek sofra hazırlandı.
AA muhabirine açıklamalarda bulunan Halk Sağlığı Genel Müdürlüğünde görevli diyetisyen Betül Çiçek, vatandaşların ramazan ayında beslenme konusunda dikkat etmesi gereken noktaları anlattı. Ramazan ayında oruç tutulan süreye ve vatandaşların beslenme alışkanlıklarına işaret eden Çiçek, sağlıklı ve dengeli beslenmenin önemli olduğunu vurguladı.
Çiçek, oruç tutacakların imsak vaktine yakın saatlerde sofraya oturması gerektiğini söyleyerek "Sahurda hafif bir kahvaltı olabilir. Bunlar da peynir, yumurta, az yağ ya da yağsız hazırlanmış omlet olabilir. Bunun dışında salata söğüş yer alabilir. Süt, yoğurt, kefir bu menüye eklenebilir. Daha uzun süre tok kalmamız açısından tam tahıllı ekmeği tercih edebiliriz." diye konuştu.
Sahur sofrasında da iftarda olduğu gibi çorba, salata, sebze yemeğinin tercih edilebileceğini belirten Çiçek, "Sahurda özellikle dikkat etmemiz gereken husus, tuzlu şeyleri, kızartmaları ve ağır hamur işlerini tercih etmememiz. Bunlar hem tok tutma süresi kısa oldukları hem de ağırlık oluşturduğu için tercih edilmez." dedi.
Çiçek, havalar ısındıkça vücudun daha fazla suya ihtiyaç duyduğunu aktararak sahur vaktinde tüketilecek su miktarını şöyle açıkladı:
"Su içebildiğimiz süre içinde mümkün olduğunda sık ve azar azar su içmekte fayda var. Üç beş bardak suyu tek seferde içmek çok büyük bir fayda getirmiyor. Üç bardağı 15 dakika ya da yarım saat arayla azar azar tüketmeliyiz. Ama oruç tutmadığımız süre içinde 12-14 bardak suyu tüketmeye çalışmak gerekiyor."
İftar saatinde beslenme alışkanlığına dikkat edilmesi gerektiğini ifade eden Çiçek, "İftar sofralarında fizyolojik bir açlıktan çok psikolojik bir açlık oluyor. Onun için çok iyi çiğnemek ve yavaş yemek çok önemli." dedi.
Çiçek, orucun genellikle iftar tabağı ile açıldığını, çorba ile devam edildiğini dile getirerek "İftarda ana yemeğe geçmeden önce 10 ya da 15 dakika kadar bir ara verirsek, eğer doyduysak bunu fark etme şansımız olur. Ara ara küçük porsiyonlar halinde tüketmek daha uygun." değerlendirmesini yaptı.
İftar sofrasında tüketilecek yemeklere de değinen Çiçek, şunları söyledi:
"Sağlıklı bir birey için konuşmak gerekirse çorba mideyi rahatlatmak açısından iftar sofrasında yer almalı. Haşlayarak, fırınlayarak veya kızartılmadan, tütsülenmeden yani sindirimini zorlaştırmayacak bir şekilde hazırlanmış bir et yemeği olabilir. Tokluk hissini desteklemesi açısından tam tahıllı makarna ya da pirinç pilavı yerine bulgur pilavı olabilir. Bu tür bir öğün yeterli gelecektir."
Çiçek, güllaç ve pidenin ramazanda sık tüketildiğini anlatarak güllacın sütlü bir tatlı olarak tüketilebileceğini ancak her gün tüketilmesinin ramazandan sonra sağlık ve kilo problemlerine zemin hazırlayacağını söyledi.
Pidenin ise sahur yerine iftarda tüketilmesini öneren Çiçek, "Küçük porsiyonlar çok önemli. Bir de sıklık ayarlayabiliriz. Her iftarı değil ama bazı iftarları pide ile yapabiliriz." ifadelerini kullandı.
Çiçek, fiziksel aktivitenin her dönemde insanlara önerildiğinin altını çizerek yaşam ve beslenme şeklinin ramazanda değişmesinden kaynaklı olarak buna uygun spor yapılması gerektiğini aktardı.
Özellikle iftardan sonra biraz yürüyüş yapılması gerektiğini kaydeden Çiçek, "Diyete başlayan kişiler diyetisyenleriyle görüştükleri zaman mutlaka programları ona uygun hale getirilebilir. Ramazanda diyet yapılır mı, yapılır ama uygun şekilde düzenlenmesi gerekiyor. Hiç yemeyerek ya da sahur atlayarak yapmamak gerekiyor." şeklinde konuştu.
Bakanlıkça hazırlanan örnek sofrada sahur için süt, yoğurt, peynir, yumurta, tam tahıllı ekmek, salatalık, domates ve zeytine; iftar için ise hurma, ceviz, çorba, haşlanmış et, bulgur pilavı ile meyve ve bitki çaylarına yer verildi.