'Karşılık verdik vermeye de devam edeceğiz'

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Suriye'de Beşşar Esed rejimi unsurlarınca İdlib'de gerçekleştirilen yoğun topçu ateşi sonucu şehit olan askerlere ilişkin, Türkiye'nin kendisine yönelik saldırıları tolere etmeyeceğini belirterek

Çavuşoğlu, Türkiye'nin "Yeniden Asya" politikası hakkında Asya ülkelerinin başkentteki diplomatik misyon temsilcilerine yönelik toplantıda konuştu.

Asya'da da terörizm, düzensiz güç, iç çatışmalar, ikili ve bölgesel husumetler başta olmak üzere kriz ve sorunların yaşandığına ve Orta Doğu'nun önemli bir kısmının da Asya'da olduğuna dikkati çeken Çavuşoğlu, şunları kaydetti:

"Hemen yanı başımızda Suriye'de yaşanan krize uzun zamandır bir çözüm bulmak için çalışıyoruz. Son günlerde İdlib'de ciddi bir gerginlik oldu. Dün de 8 şehidimiz var. Rejimin saldırganlığı, arsızlığı artıyor. Bunu dengelemek, durdurmak için yine bugüne kadar olduğu gibi, Astana ve Soçi sürecinde olduğu gibi özellikle komşumuz Rusya ile bu çatışmaları durdurmak için çaba sarf ediyoruz. Bu amaçla da dün (Rusya Dışişleri Bakanı) Sergey Lavrov ile telefon görüşmesi yaptım. Burada tabii ki Rusya'ya da önemli görevler düşüyor. Bir an önce kalıcı bir ateşkes ve anayasa komisyonu ile beraber de siyasi sürece ivme kazandırmak istiyoruz. Ama bize yönelik saldırıları da tolere etmemiz mümkün değil. Karşılığını verdik, bundan sonra da karşılığını vereceğiz."

"ÇİN VATANDAŞLARININ ÜLKELERİNE DÖNMELERİ İÇİN BİRLİKTE ÇALIŞACAĞIZ"

Çin'deki yeni tip koronavirüs salgını nedeniyle hayatını kaybedenlerin yakınlarına ve Çin devleti ile Çin halkına başsağlığı dileklerini ileten Çavuşoğlu, uluslararası dayanışmanın önemine işaret etti.

"Türkiye Vuhan'a sağlık malzemeleri götüren ender ülkelerden biri oldu." diyen Çavuşoğlu, Çinli mevkidaşı Vang Yi ile görüşerek dayanışma mesajlarını ilettiğini söyledi. Çavuşoğlu, Çin ile Türkiye arasındaki uçuşlarla ilgili bazı tedbirler aldıklarını belirterek şunları dile getirdi:

"Hiçbir Çin vatandaşının mağdur edilmesini istemeyiz ve Türkiye'ye ziyarette bulunan Çin vatandaşlarının da güvenli bir şekilde ülkelerine dönmeleri için birlikte çalışacağız ve gereken adımları atacağız. Aynı zamanda Çin ihtiyaç duyduğu sürece ilave tıbbi yardımlarımızı yine ulaştıracağız. Vatandaşlarımızın, kardeş Azerbaycan'ın vatandaşlarının, komşu Gürcistan ve Bulgaristan vatandaşlarının ülkemize getirilmesinde iş birliği ve destek için Çin yetkililerine teşekkür ediyorum."

Bakan Çavuşoğlu'nun açıklamaları şöyle:

Rejimin saldırganlığı arsızlığı artıyor.

Siyasi sürece ivme kazandırmak istiyoruz ama bize yönelik saldırıları tolere etmemiz mümkün değil. Karşılığını verdik vermeye de devam edeceğiz.

Rusya ile bunu durdurmak için çaba sarfediyoruz. Rusya'ya önemli görev düşüyor.

Rusya ile ilişkilerimiz çok boyutlu.

KORONA VİRÜSÜ

Çinli dostlarımıza geçmiş olsun diyoruz. Türkiye Vuhan’a sağlık malzemesi götüren ender ülkelerden biri oldu.

Tüm dünyada olduğu gibi uçuşlarla ilgili bazı tedbirler alıyoruz.

Ama hiçbir Çin vatandaşının mağdur edilmesini istemeyiz.

Ülkemizdeki Çin vatandaşlarının da güvenli bir şekilde ülkelerine dönmesi için çalışacağız.

SORU-CEVAP

"BUNDAN SONRA DA KARŞILIĞINI VERECEĞİZ VE DURMAYACAĞIZ"

Neden dün Lavrov'u tekrar aradık? Çünkü Astana ve Soçi sürecinde Rusya ortaklarımızdan birisidir. Bugüne kadar AStana ve Soçi zirvesinin amacı neydi? Sahada ateşkesi kalıcı hale getirmek ve siyasi süreçte ilerlemeler sağlayarak bir an önce Suriye'ye barış ve huzur getirmekti. Bu amaçla da önemli adımlar attık. Anayasa Komisyonu kuruldu.

Dün de bizim askerlerimize saldırdılar. Tabi ki karşılığını verdik, çok fazla zayiat verdiler. Bundan sonra da karşılığını vereceğiz ve durmayacağız. Dün Lavrov'a verdiğim mesaj da bu. Acilen bir şeyler yapmamız gerekiyor.

'ORADA TERÖRİSTLER VAR' BAHANESİYLE...

Astana ve Soçi süreçleri yara almaya başladı. Siyasi amaç giden Astana ve Soçi süreci elbette zarar aldı. Bizim amacımız Astane ve Soçi süreçlerini canlı tutmak, daha da güçlendirerek siyasi çözüme gitmek. Şimdi acilen yapılması gereken şey rejimin bu saldırılarını durdurmak ve yerinden edilmiş insanları ki 12 Ocak gecesi itibariyle bir ateşkes daha ilan edilmişti. Sadece ateşkes değildi buradaki amaç, yerinden edilmiş insanların da evlerine geri dönmesini sağlamaktı. Dolayısıyla bunları başarmamız gerekiyor.

Rejim sürekli 'orada teröristler var' diyerek o bahaneyle; ki biz bunları bekliyorduk. İdlib'i almak için saldıracaklarını bekliyorduk. Bunu önlemek için birçok mekanizmalar kurduk Rusya'yla. Şimdi gözlem noktalarımıza taciz atışları olunca buraları güçlendirmek de bizim görevimiz. Dünkü gönderilen askerlerimizin de amacı bu gözlem noktalarımızı biraz daha güçlendirmekti. Bunu da yapmak bizim en doğal hakkımız.

Amerika oradayken sürekli bilgilendirme faaliyetlerini sürdürüyorduk. Aynı şekilde İdlib bölgesinde ve diğer bölgelerde de, Fırat'ın Doğusu'nda da her bilgilendirme yapılıyor. Dün Lavrov da söyledi, sahada istihbaratçılarımızın online şekilde irtibatta olduklarını kendisi de söylüyor. Biz her adımımızda, özellikle dost atışı olmasın Rusya ve Türkiye arasında; sağlıklı biçimde yürümesi için bilgilendirmeyi yapıyoruz.

"Rejimi kontrol edemiyoruz" bahanelerini doğru bulmuyoruz. Tüm bunlar gösteriyor ki rejim siyasi çözüme değil, askeri çözüme yöneliyor.