Yazın kavurucu sıcakları başladı. Hal böyleyken tatil planları yapılmaya başlandığını düşünüyoruz.
O zaman sizler için hazırladığımız düşük bütçe ile tatil yapılacak yerlerin listesine göz atabilir ve tatiliniz boyunca ne tür etkinlikler yapabileceğinizi planlayabilirsiniz. Ayvalık / Balıkesir
Türkiye’ nin en uzun plajına sahip olan Ayvalık, Sarımsaklı plajı ile ön plana çıktığı herkes tarafından bilinir. Bunun yanı sıra bir çok medeniyete ev sahipliği yapmış tarihi dokusu ile geçmişin izlerini aydınlatan sokakları ziyaretçilerini farklı yerlere taşıyor.
Ayvalık tatilinizde birçok etkinlik ile güzel vakitler geçirebilirsiniz. Ayvalık için etkinlik önerilerimiz ise şöyle; Tekne Turu
Ayvalık tekne turizminin başlıca yapıldığı yerlerden birisidir. Eğer teknede gezintiyi seviyor ve iyi yüzebilirim diyorsanız tekne turları tam size göre bir etkinlik. Gün boyu koyları gezerek ve uğranan her koyda yüzerek güzel bir gün geçirebilirsiniz. Ve bir öğün yemek için ayıracağınız bütçenizle hem yemek, hem de tekne turunu bir arada yapmış olursunuz.
Ada gezintileri
Ayvalık ilçesinde irili ufaklı 20 adet civarı ada bulunmakta. Tabi ki tüm adaları gezin demiyoruz ama sizlere Cunda adasını mutlaka ziyaret etmenizi öneririz.
Cunda adasına ulaşım kara yolundan da yapılabilmektedir. 1960’ lı yıllarda yapılan bir köprü ile Lale adasına bağlanan Cunda, oradan da ilçe merkezine bağlanmıştır. Cunda adasında Tarihi bölgeler, kiliseler, manastırlar vardır. Cunda adasının dışında kalan tüm adalar 1995 yılında milli park olarak sınıflandırılmış ve yerleşim yasaklanmıştır.
Şeytan sofrası
Ayvalık'a hakim bir tepenin adıdır Şeytan Sofrası. Tepenin sofraya benzemesi ve üzerinde şeytanın ayak izi olduğuna inanılan bir lav birikintisinin olması sebebi ile Şeytan Sofrası ismini almıştır. Bu tepeye çıktığınızda tüm Ayvalık adaları ve midilli adasının manzarasını izleyebilirsiniz.
Yapmadan dönmeyin ;
- Şeytan Sofrasından gün batımı ve manzarasını izlemeden,
- Cunda adasını gezmeden,
- Sarımsaklıda denize girmeden,
- Tekne turuna katılmadan
Selçuk / İzmir
Efes antik kentine sahip olan Selçuk, Ülkemizin tarihi zenginliklerinde büyük bir paya sahip olmakla birlikte Türkiye’ nin sakin ve huzurlu bir tatil ortamları arasındadır. Selçuk, tarihi dokusuyla ön plana çıkıyor olsa da tatil için de sıkılmadan vakit geçirebileceğiniz bir ilçe. Sınırları içerisinde bulunan Şirince köyü görülmeye değer ismi gibi şirin bir köy.
Ağırlıklı tatil döneminde yerli ve yabancı turistleri misafirperverliği ve doğal yapısıyla karşılamaktadır. 19. Yüzyılda Rum köyü olan Şirince çarşısında birçok el emeği ürünleri bulmak mümkün.
Köyün bir diğer özelliği ise ünü Dünya’ ya yayılmış şarapları. El yapımı olan Şirince şarapları yapılışındanmıdır bilinmez ama tadıyla türlerine fark atmış durumda. Alıcılarına özel hasır torbalarda sunulan ve ziyaretçilerin bölgeden hediye olarak mutlaka tercih edeceği rengarenk mahzenler görebilmek mümkün.
Kentin bir diğer güzelliği sakin ve Ege’ nin serin sularına açılan Pamucak plajı. Efes’in yakınlarında Aydın’a bağlı olan Pamucak, turizmin gelişen merkezlerinden. Pamucak Plajı sakin ortamı ve temiz deniziyle yeni tatil adresiniz olmaya aday.
Olimpos / Antalya
Antalya’ yakınlarında bulunan Olimpos, Caretta Caretta kaplumbağalarınnın yavrulama alanı olmasından dolayı sit alanı olarak tanımlanmıştır.
Ahşap evleri ve bungalovlar ile kamp severlerin tercih edeceği alanlardandır. Özeliikle yabancı turistlerin ve gezginlerin uğrak yeri olsa da sakinliği ve doğanın huzurunu hissettiren Olimpos, Bey dağları ve Olimpos milli parkı ile outdoor spor severlerin ilgisini çekeceğini düşünüyoruz.
Olimpos yakınlarındaki Çıralı plajının tepelerinde yer alan ve Yunan mitolojisine konu olmuş doğal gaz kaynağı Yanartaş da buraya gelmişken görülmelidir.
Datça / Muğla
Milattan önce 2000 yıllarına dayanan tarihi ile tarihi yaşatan bir yarım adadır Datça. 13. Yüzyılda Türk egemenliğine girmiş ve 15. Yüzyılda Osmanlı hakimiyetine girerek Datça ismini almıştır. Yarımadanın %66’ lık oranı ormanlık olması ile doğanın tadına tam anlamıyla yaşamak isteyenlerin tercihleri arasında ilk sıraya yerleşiyor.
Özel çevre koruma bölgesi olarak ilan edilmesi sebebi ile bozulmamış doğası, 235 km sahil şeridi, 52 koy ve Knidos antik kenti ile önemli turizm bölgesidir.
The Guardian tarafından Türkiye’nin en güzel koyu olarak seçilen “Ovabükü” konaklamak ve denizin tadını çıkartmak için mükemmel bir yer diyebiliriz. Ovabükü’ ne uulaşım biraz zahmetli olsa da ardından gelen bu güzellik tüm yol yorgunluğunuzu alacaktır.
Ovabükü’ nün yanı sıra Palamutbükü, ve iki koy arasında bir çok küçük koylar mevcut. Akvaryum gibi tabir edilen denizi buralarda görmek mümkün. Plajlarının neredeyse tamamı küçük çakıllarla kaplı. Bu sebeple kızgın kumlara serpilmek gibi bir hayaliniz varsa burada gerçekleştiremeyebilirsiniz. :)
Palamutbükü lezzet için de mükemmel seçenekler sunuyor. Elbetteki deniz kıyısı yerleşimlerinde balık menüleri çoklukta olsa da Palamutbükü lezzet konusunda ziyartçilerini çok daha fazla memnun edebiliyor. Akbük / Didim / Aydın
Bu derlemede son önerimiz ise Akbük Koyu.
Sadeliği ve sessiz ortamları sevenlerin kesinlikle tercih etmesi gereken yerlerden birisi Akbük Koyu’ dur. Sakin, gürültüsüz, ekonomik ve keyifli bir tatil planı yapanların ikinci kez mutlaka tercih edeceğini söyleyebiliriz. Gece eğlencelerinin minimum derecede olması, daha çok bir köy havasını andıran yapıları ve yerleşimi ile sakin ve berrak denizin, yemek ve güneşin muhteşem buluşması kafanızı resetleyecektir.
Akbük’ te gece eğlencelerinin az olması gecelerinizin eğlencesiz ve sıkıcı olacağını düşündürmesin, bunların yerine canlı müzik bahçeleri, gece de rahatlıkla girilebilecek denizi, açık hava da yeşillikler içinde yemek alanları mevcut. Bunların dışında Didim’ e yakın olması da ille de gece eğlencelerinin canlı olmasını isteyenlerin tercihinde olabilir. Ekonomik olarak ezber bozan cinsten diyebiliriz ki müthiş uygun fiyatlarla tatilinizi yapabilirsiniz. Konaklamak için otellerin yanı sıra apart otellerin de çoğunlukta olması evinizi aratmayacak konforda tatilinizi yapabilirsiniz.
Akbük koyunun 100 metre açığında bulunan saplı adaya ise yüzerek gidebilmeniz mümkün. Saplı ada sit alanı olarak koruma altında olan bu ada M.Ö 1500’ lü yıllarda şiddetli volkan patlaması sonucu savrulan küllerden oluşmuştur. Günümüzde halen bu adada 1-2 cm tporağın altına bakarsanız kül tabakasını görebilirsiniz.
Akbük’ te bir günü mutlaka tekne turuna ayırarak eşsiz güzellikteki koylarda denize girmekte mümkün. Akbük merkezden günü birlik hareket eden tekneler ise oldukça ekonomik.